Çikolata kisti ya da yumurtalıklarda endometrioziz, diğer adıyla endometrioma. Tabii sıkıntı yaşadığımız konulardan bir tanesi. Özellikle kronik pelvik ağrısı, yani leen kemiği bel ağrılarına sebep olan, ağrılı adetlere sebep olan endometrioz hastalığı eğer yumurtalıklarda yerleşmişse buna çikolata kisti diyoruz. Eskiden en çok yaptığımız şey, bu çikolata kistlerin amyat edilmesiydi. Ancak günümüzde bazı gerçekler ortaya çıktı, zamanla birlikte çalışmalar gösterdi ki, çikolata kistinin kendisi yumurtalık rezervine zarar veriyor. Yani yumurtalıklardaki hücreleri azaltıyor. Ancak bizim yapmış olduğumuz amyat, kapalı amyat bile olsa, yani laparaskopikce rai bile olsa o kiste oradan alırken yumurtalıktan hücrelerin kaybedilmesi riski var. Dolayısıyla hangi çikolata kislerini amyat edeceğiz? Öncelikle çok ciddi ağrı yapıyorsa amyat edeceğiz. İkincisi, eğer çiftin ya da kadının bebek istemi varsa ancak yaşı gençse, yani 35 yaş altındaysa yumurtalık rezervi iyi ise ve tek taraflı mümkünse tek taraflı çikolata kisti varsa amyat yaparak kendiliğinden bebek şansını hastaya sunabiliyoruz. Dolayısıyla tek taraflı 35 yaş altındaki kadınlarda da yine çikolata kisti amyatı yapılabilir. Peki kimlerde amyat yapmayacağız? Onu söylemek belki çok önemli. Özellikle her iki tarafta da çikolata kisti varsa ve kadın yaşı 35'in üzerinde veya yumurtalık rezervi azalmışsa. O zaman bu hastalarda bizim yapmış olduğumuz cerraide ek bir yumurtalığa zarar verebilme riski taşıdığından dolayı bakın zarar verecek demiyorum ama zarar verebilir. Ama unutmayalım ki çikolata kistinin kendisi de yumurtalığa zarar verebilir. O zaman bu hastalarda mümkün olduğunca ya yumurta doğunduracağız yumurta ücresi ya da tüp bebek yapıp emriyor elde edip onu doğunduracağız ki zaman içerisinde yumurtalıklarımız az almamış olsun. Ancak tabii ki bizim amacımız özellikle hastada acaba kanser içeren kötü bir doku var mı? Bunu da anlayabilmemiz için amyata etmemiz gerekiyor. O dokuyu hastalıklı dokuyu patolojiye göndermemiz gerekiyor. Şimdi endometriözlü veya çikolata kisti olan hastalarda biliyoruz ki CA-125 denen tümar markarı yüksek. Ancak biz hastayı takip alırsak, kisten boyutunda çok hızlı bir büyüme yoksa, CA-125 değerlerinde çok ciddi bir artış yoksa bu hastalarda kanserlik diye düşünmemek lazım. Çünkü yumurtalık kanserlerini de CA-125 yükselebildiği gibi Çikolatak isterinde decağı üzülmeş yükseliyor. Dolayısıyla bu hastaların takibi daha doğru bir seçenek olacaktır.